ÜZÜM DÜNYASININ ÇAPKINI: GOUAIS BLANC

September 8, 2024 by
Wayana

Asma, varlığını milyonlarca yıldır gezegenimizde sürdürüyor. Bugün artık varlığını sürdürmeyen milyonlarca canlı türünün doğumunu ve yok oluşunu izlemiş asmalar. İnsanın toplam üç milyon geriye uzanan varlığıyla asmanınkini karşılaştırdığımızda görürüz ki biz dünkü çocuklarız.

Bilim dünyasının geliştirmiş olduğu DNA analiz metodolojisi ve araçları sayesinde eskiden ancak ‘olduğu tahmin edilen’ değişimlerin artık güvenilir bir biçimde kanıtlandığı çağın içinde yaşıyoruz. DNA analizleri suç bilimde kullanılmaya başlandığından beri yanılma paylarının azaldığını, haksız kararların değiştiğini hem günlük hayatta okuduğumuz haberlerde hem diziler ve filmlerde izliyoruz.

DNA analizinin kullanıldığı alanlardan birisi de üzüm dünyası. Bilim dünyası DNA esaslı değerlendirme yapma yetkinliğine kavuşmadan önce asmaların sınıflandırılması konusunda yapılan bilimsel araştırmalar ampelografi olarak adlandırıldı. Ampelografi çalışan bilim insanları sayesinde VİTİS adıyla anılan asma ailesinin üyeleri bulundu. Ampelografi, büyük zorluklarla uygulanan bir alandı çünkü asmaların gözlem ve karşılaştırmaları esasına dayanıyordu ve hata yapma ihtimali yüksekti. Ama yine de bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde bugünkü bilgi birikimine ulaşmak mümkün oldu. DNA analizleri ortaya çıktıktan sonra, o zamana kadar doğru bilinen kimi saptamaların geçersizliği ortaya çıktı. Bu, uzun bir konu, bir başka yazıyı yalnız bu konuya ayırmak üzere bırakalım.

Bugünkü konumuzun başlığı olan Gouais Blanc üzümü üzerinde çalışırken Carole Meredith’in adıyla karşılaştım. Üzümün öyküsünün merkezinde Carole Meredith’in UC Davis’te akademisyen olarak çalışırken Avustralyalı bir üreticiden aldığı bilgiyle Gouais Blanc asmalarına ulaşması yer alıyordu. Wine Enthusiast dergisindeki haberde beş kuşaktır şarap üreten bir aile, bağlarından söküp atmak üzere olduğu yüz yıllık asmaların ticari olarak yetiştirilen son örnekler olduğunu fark eder. Bu üzümle ilgili araştırmaları Meredith’İn yürüttüğünü öğrenip bağlantı kurarlar ve Gouais Blanc yok olmanın kıyısından döner.

Gouais Blanc neden önemli? Üzümün Orta Çağ Avrupası’nın bağlarında geniş alanlarda yetiştirildiğine dair bilgilere son dönemde yapılan araştırmalarla ulaşılmış. DNA araştırmalarının başladığı 1990’lı yıllarda 10 ülkeden 20 araştırmacıyla oluşan bir ekip yaklaşık 300 üzüm cinsinin DNA analizlerini yapmış. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar üzümlerin soy ağaçları hakkında ayrıntılı ve şaşırtıcı bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamış. Bu bilgilerden bir tanesi de yazımızın konu başlığı olan Gouais Blanc.

Doğu Avrupa’da hayat bulduğu tahmin edilen Gouais Blanc esasında verimli bir şaraplık üzüm olmadığı için bağlardan çıkarılmaya başlanmış. Hatta adındaki ‘gou’ Fransızca aşağılama, düşük seviyede olma anlamından türemiş. Ama Gouais Blanc öyle evlatlar yetiştirmiş ki, adını ne koyarsanız koyun, yerinin doldurulması pek olası değil. Analık yaptığı üzümler arasında Chardonnay ve Gamay gibi yıldızlar var. Bu listeye Almanların Riesling, Fransızların Chenin Blanc, Macarların Furmint gibi şarap dünyasının gözdelerini de ekleyebiliriz. Uzun lafın kısası çapkın anne üzüm Gouais Blanc 81 çeşit üzüme analık yapmış.

Gouais Blanc şarabının sınırlı üretimi sürüyor. Parmakla sayılacak kadar az sayıda da olsa türün devamını sağlamayı önemseyen ve iş edinen bir avuç üretici var. Ama bilim insanları Gouais Blanc cinsini yüzyıllar boyunca değişen iklim koşullarına adapte olmayı başarmış özelliğiyle de önemsiyorlar. Dünyanın içinde girdiği küresel iklim değişim döneminde varlığını sürdürecek üzüm cinsleri için Gouais Blanc’ın rehberliğinin önemli olduğunun altını çiziyorlar. Yani tanrıların anası Kibele rolüyle belki üzüm dünyasının kazanovası yine göreve çağrılacak.