Akademinin Bağlar Üzerinden Şarap Sektörüne Kattıkları

September 8, 2024 by
Wayana

Prof. Dr. Hüseyin Karataş’ın 3. Kök Köken Toprak Etkinliğindeki Sunumu

Kök Köken Toprak, ülkemizde üvey evlat muamelesi gören şarap endüstrisinin yoluna devam etmesini yüreklendiren bir sivil oluşum. Bu sivil oluşumun bir araya getirdiği farklı formasyonlardaki profesyonellerin sahip oldukları birikimleri şarap dünyasının mensuplarıyla paylaşmaları katılımcıların en büyük kazancı oldu. Bunlar arasından iki tanesini daha geniş bir çerçevede ele alacağız. İlki Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karataş’ın liderliğinde yürütülen bir proje.

Yazı başlığı çok uzundu, kısaltmak zorunda kaldık. Devamı ‘Prof. Dr. Hüseyin Karataş’ın 3. Kök Köken Toprak Etkinliğindeki Sunumu’ şeklindeydi. Sunuma konu olan projenin resmî adı “Öküzgözü ve Boğazkere Üzüm Çeşitleri Klon Seleksiyonu”. Ana fikir okunduğunda anlaşılsa da işin özeti verimlilik, dayanıklılık, kalite performansı gibi çeşitli kriterler ışığında hangi Öküzgözü ve Boğazkere örneklerinin benzerlerinden daha iyi sonuç verdiğini saptamak. Hüseyin Bey sunumunda üç alt başlığa yer vermiş. Bunların ilki sunumun da başlığı olan “Öküzgözü ve Boğazkere Üzüm Çeşitleri Klon Seleksiyonu”. İkinci başlıkta “Yabanî Asma Gen Kaynakları” var, üçüncüsü de “Diyarbakır İlinde Bağcılık Alanında Yapılan Diğer Akademik Çalışmalar”.

Ülkemizde bugüne kadar 40 çeşit üzümde klon seleksiyonu yapılarak en uygun örneklerin seçildiğini öğreniyoruz. Bu bizi sevindirirken aynı zamanda da düşündürüyor: Kayıtlı 1.400’den çok üzüm çeşidi olduğunu, ayıklandıktan sonra geriye hâlâ 800’den çok çeşit kaldığını biliyorsak geriye kalanların durumu ne? Hüseyin Beylerin projesi benzer çalışmanın Öküzgözü ve Boğazkere için yürütülmekte olduğunu, yani en azından üzüm çeşidinin 42’ye ulaşacağını anlıyoruz ama içimiz buruk.

Klon seçiminde projenin Elâzığ ve Diyarbakır’daki seçilmiş bağlarla iş birliği içinde yürütüldüğünü, verimlilik parametrelerinin ve meyve bileşenlerinin analiz özetlerinin nasıl değerlendirildiğini ve bu çalışmalar sonucunda seçilen 25’er adet adayın üniversitenin bünyesinde kurulan beş dekarlık Klon Seleksiyonları parsellerinde kendilerinin denetiminde yetiştirileceğini öğrendik. Hüseyin Bey, projenin ikinci aşamasında bu seçilenler arasından şıralık ve şaraplık üçer klonun tespit edileceğini ve bunlardan da damızlık parselleri kurulacağını anlattı.

Tarım, üreterek ve işleyerek gelir elde etmek için yapılan bir faaliyet. Bu projedeki bileşenler açısından baktığımızda bağdan başlayarak yapılacak üretimin niteliği son ürün olan şaraptaki istikrar ve kalitenin elde edilmesi açısından en önemli aşama. Bağcının hastalıklara dirençli, tane yapısı ve içeriği beklentiyi karşılayan ve teruvarıyla uyumlu asmalara sahip olması herkesin kazançlı olabileceği bir ortak zemin oluşturacak. Öküzgözü, uluslararası dünyada kendinden söz ettiren en değerli şaraplık üzümlerimizden birisi, belki birincisi. Geç bile olsa bu çalışmada yer alması yüreğimize su serpiyor. Boğazkere, şaraplık Türk üzümleri arasında en karakteristik olanı. Onun da bu yapılan çalışmayla geleceği garantiye alınıyor.

Hüseyin Hoca’nın yine aynı fakültedeki meslektaşı ve eşi Dilek Hanım’la birlikte yürüttükleri Yabanî Asma Gen Kaynakları projesi büyük önem taşıyor. Türkiye, bugüne kadar varlığını korumayı başarmış yabanî asmalara ev sahipliği yapan sekiz ülkeden birisi. Tarihsel akış içinde yabanî asmanın insan tarafından ehlileştirilerek kültür asmasına dönüşmesini özetleyen sunumda mevcut yabanî asmaların kullanılmasıyla, özellikle değişen iklim koşullarına uyum konusunda yeni çözümler geliştirilebileceğinin altı çizildi. Akademisyen çiftin çalışmaları esnasında Diyarbakır ve Elâzığ çevresinde tespit ettikleri yabanî asmalardan 30 kadarının üniversite bünyesindeki bağ alanında koruma altına alınmış olması hazine kadar değerli.

Üniversitenin çiftçiler ve tarım sektörünün diğer çalışanlarıyla kurdukları ilişki, verdikleri eğitim ve sorunlar için geliştirdikleri çözümler hepimizi çok sevindirdi. Ülkenin içinde bulunduğu bu zorlu dönemde Hüseyin Bey ve kendisi gibi düşünenlerin bulunması gelecek için taşıdığımız umutları tekrar canlandırdı.

Hüseyin Bey’in şahsında bu çalışmaları hem profesyonel titizlikle hem de gönülden yapmaya devam eden tüm akademisyenleri selamlıyoruz.